22 Ağustos 2010 Pazar

26-27-28/01/2010







Daha fazla kronolojik gidemeyecegim ama yaklasik soyle seyler oldu:

1- Sam'in antik kent bolgesinde evler birbine yaslanacak kadar yakin, sokaklar klostrofobik derecede dar ve girift. Cuma namazi sirasinda bu sokaklar terkedilmis sehre donuyorlar. Boyle bir Cuma namazi sirasinda ben Jupiter Tapinagi'ni ararken Tapinak yerine baska bir sey buldum. Bana dogru sallanan Arap seysi. Beynimdeki kanla ayagimdaki kan bir saniyede yer degistirdi.

2- Suk'ta bir dukkan sahibi oda arkadasim Fransiz bir bisikletciyi dudagindan opmeye calismis. Cocuk bu arada hayatimda gordugum en ciplak insanlardan biriydi. Ustelik Sam'da bile bulamadigimiz o bilye yatagini sokmeye yarayan gizemli alet, son anda ondan cikti.

3- Alman bir motorcunun Sam'a geldigi gun moturu calinmis. Son gordugumde Lubnan'a gidiyorlardi, iyi motorlarin Suriye'de pazari yokmus.

4- Dunyanin en kucuk bari olan Abu Georg'un dunyanin en kucuk tuvaletinde ayni gun yenen iki tane shoarmanin dayanilmaz pismanligini yasadim. Abu Georg'a gitmemisseniz Sam'a gitmis sayilmazsiniz. Ama azak istediginizde raki veriyorlar sanirim.

5- Cuma namazi sonrasi Suk'taki tek acik ve belli ki namaz sonrasi gelenegi olan dondurmacida ezilme tehlikesi gecirdim.

6- Vitrini balkon olan ve caddeye yani musteriye sepetli ray sistemiyle baglanan bir dukkan gordum.

7- Sokakta yatan cocuklar gordum.

8- Posta karti aldigim hediyelik esya dukkani sahibinden o muhtesem kakueli kahve esliginde misafirperverlik gordum.

9- Beni dikkatlice goren insanlar gordum.

10- Dogu Kapisi'nin oldugu sokaga geldiginizde Kristof diye bir adamla tanisirsaniz, sohbetini kacirmayin.

11- Butun gun ayni seyle (nohut ve bakla) beslenen insanlarin osurugu da birbirinin ayni kokuyormus.

12- Sam'in koprualtlari, carsi girisleri bozuk peynir+kokmus ayak gibi kokuyor. Haslanmis bakla tezgahlari bunlar ve New York'un Starbucks'i gibiler.

13- Antalya'da daha once yedigim tatsiz nohuta benzer seyin adinin lupen oldugunu, Kanada'da cok tuketildigini, kimyon ve limonla yendiginde aslinda cok lezzetli oldugunu ogrendim.

14- Aslinda fazla agirbasli bir insan oldugumu anladim.

15- Hayatin bes kat ucuz oldugu bir yerde bir sure yasamak cok keyifliydi.

16- Sam'a giderseniz dagin eteklerindeki varoslardan tirmanarak tepeye cikin mutlaka. Sam'in kendisine cikan sokaklar onlar. Ayni dik sokaklarin daha dik merdivenlerinde okul cocuklarinin tas yagmuruna maruz kaldik. Bize "donkeys' diye bagiriyorlardi gulerek.

17- Litrelerce meyve suyu ictim. Bardagi 30 Suri'ydi :)

18- Cok usudum.

19- Cok terledim.

20- Cop cukurunda Kanadalilar, Amerikalilar, Avustralyalilar, Ingilizler Suriyeli otobus soforleri ve Irakli seramik fabrikasi iscileriyle kriket oynadilar.

21- Kafasi fena halde dumanli bir adam bize Margaret Thatcher'a ne kadar asik oldugunu anlatti.

22- Bir aksam hostele donerken fenomenal bir ay haresi gorduk. Yazarak anlatabilecegim bir sey degildi maalesef.

23- Oli ve Ross'la Halep'e gectik. Onlar benim hevesimi kursagimda birakarak cole dogru devam ettiler ben eve.

24- Halep'te Yeni Zelandali bisikletciyle ayni hostelde karsilastik. Neden bilmiyorum, Istanbul'a geldigini bildigim halde bir baglanti kurma haline girmedi. Sonra Istanbul'daki expat bir arkadasimin facebook fotograflarindan birinde gordum kendisini.

Halep'ten Hatay'a taksiyle gecerseniz sofor size sizin adiniza gumruk belgesine cay ya da seker yazdirabilir mi diye soracak. Kizsaniz ve taksideki (dolmus mantigi sozkonusu) diger herkes erkekse kendinizi gorunmez insanmis gibi hissedeciginize bahse girerim ayrica. Halep-Hatay 500 Suri.

Istanbul'dan sikilmaniz bir turlu gecmiyorsa Sam'a gidin. Istanbul ne kadar temiz, ne kadar sakin, trafik ne kadar duzenli gorunuyor gozune anlatamam.

SOZLUK

la: hayir
ne'am: evet
halas: yeter (tacizcilere bagirmak suretiyle bol dozda uygulayin)
ceyyid: guzel
cemal: guzel; deve
sadiki: arkadas
mindil: mendil
mirhad: tuvalet
merkezul medine: sehir merkezi
film huvet: amator film
mumtez: sahane
habiz: muhtesem Suriye lavas ekmegi
saban: tok
je'ar: ac
kibbeh: bildiginiz icli kofte
fattih: yogurtlu, kizartilmis habizli, sarimsakli, pilavli tavuk pincikleri
byriani: sebzeli, etli pilav (Hama'da Orient restoranda yenesi, devasa bir porsiyon halinda geliyor)
feekah: bulgur pilavi uzerine et/tavuk, kaju (yenesi)
fitiri: peynirli pogaca (cok basarili. nereden alabileceginizi bulabilirseniz tabi)
sahti suada: saat kulesi
daimi: afiyet olsun
maroush: kucuk pide. (salcalisi, zahterlisi vs. var. kacmaz)
jibn: peynir

-------------------------FIN---------------------------------